Derneklerden sağduyu çağrısı

dernekleEsenyurt’ta faaliyet gösteren 34 il derneği ve federasyon üyeleri, ortak bir basın açıklaması yaparak sağduyu çağrısında bulundu.Esenyurt’ta IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırılarını protesto etmek isteyen grup ortalığı savaş…
Esenyurt’ta faaliyet gösteren 34 il derneği ve federasyon üyeleri, ortak bir basın açıklaması yaparak sağduyu çağrısında bulundu.

Esenyurt’ta IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırılarını protesto etmek isteyen grup ortalığı savaş alanına çevirmişti. Esenyurt İl Dernekler Birliği üyeleri, eylemlerin son bulması amacıyla bir basın açıklaması yaparak herkesi sağduyulu davranmaya davet etti. Aralarında Tokat, Ardahan, Kars, Samsun, Muş, Siirt, Erzincan’ın da yer aldığı 34 dernek ve federasyonu temsilen Esenyurt İl Dernekler Birliği adına Murat Baduralkan bir açıklama yaptı. Baduralkan, Türkiye’nin iç huzurunu tehlikeye sokan olaylara sebebiyet verenleri ve buna çanak tutanları kınadıklarını söyledi.

Dernek ve federasyon temsilcilerinin de hazır bulunduğu açıklamada Baduralkan şöyle konuştu: “Ülkemizi çıkmaza sürükleyen bu tip olaylar karşısında toplumuzun tüm kesimlerini sağduyulu olmaya çağırıyoruz. Başta siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları olmak üzere tüm halkımızın birlik, beraberlik içinde olmasını bu olayların bir daha yaşanmamasını diliyoruz. Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Roman, Göçmen, Alevi, Sünni olmak üzere IŞİD terörü hepimizin lanetlediği ortak hedefimizdir. Kardeşlik ile bunun üstesinden geleceğimizi tüm kamuoyuna duyururuz.”

Kadıoğlu Koza Park Yer Açıyor

indir2Esenyurt’un birçok mahallesinde yıllardır baş ağrıtan yüksek gerilim hatları yeniden gündemde. Garanti Koza tarafından yapılmakta olan ve 42 katlı 4 kuleden oluşan Koza Park projesinin bulunduğu alandan geçen 380 bin voltluk yüksek gerilim hattı, TEİAŞ tarafından Esenkent’e kaydırılıyor. Kaydırma çalışmaları çerçevesinde Esenkentli vatandaşların sabahları yürüyüş yaptıkları Atatürk Parkı içerisinde direklerin konulacağı yerler kazılmaya başlanırken çok sayıda ağaçta yerlerinden söküldü.

Yüksek gerilim hattı direklerinin parka konulmasına karşı çıkan mahalle sakinleri iki gündür eylemde. 11 Ekim günü parka giden Sevgi Göyçe Dayanışma Evi üyeleri ve bazı vatandaşlar, iş makinesinin çalışmasına izin vermedi. Çalışmaları yürüten taşeron firmanın yetkilisi ile görüşen grup, kazı yapan makineyi durdurarak parkta nöbet tuttu.

Parkta dünde kitlesel bir basın açıklaması yapıldı. Mahalle Muhtarı Ali Kocakaya’nın çağrısı ile bir araya gelen Esenkentli vatandaşlar, “Ranta HAYIR yeşile EVET” dediler. Burada yapılan basın açıklamasında yüksek gerilim hattının parkın içine kaydırılmasına izin verilmeyeceği vurgulandı.

CHP Esenyurt İlçe Örgütü, Esenkent Toplu Yapı Yönetimi, ADD Bahçeşehir Şubesi, ÇYDD Bahçeşehir Şubesi, Esenyurt Belediyesi’nin CHP’li Meclis Üyeleri, CHP’den Esenyurt Belediye Başkan Adayı olan Çetin Çapan ve çok sayıda vatandaşın katıldığı basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi:

“YEŞİL ALANLARIMIZ BİRER BİRER ELDEN GİDİYOR”

“Mahallemizde her geçen gün yeşil alanlarımızın birer birer elden gittiğini görmekteyiz. Zaman zaman otoparklarımız üzerinde oynanan oyunları hepiniz bilmektesiniz. Bugün sıra yaşam alanımız ve yürüyüş alanımızın üzerine getirmeyi düşündükleri yüksek gerilim hattının bize ve çocuklarımıza vereceği zararı herkes tahmin etmektedir. Yani geleceğimizi kanserle karşılamayı bize layık görmektedirler. Habitat Ödülü almış mahallemizi yaşanmaz hale getirmek için ne gerekiyorsa onu yapmaktalar.

“PARASI VE GÜCÜ OLAN EZMEYE, YOK ETMEYE DEVAM EDİYOR”

Buradan yetkililere sesleniyorum; yanı başımızda Akkoza üzerinden geçmekte olan 380 bin voltluk yüksek gerilim hattını yaşam alanı üzerinden geçiyor bahanesiyle mevcut hattın mahallemize kaydırılmasını nasıl açıklayacaksınız? Hattın kaydırılacağı yer olan Atatürk Parkı ve Yürüyüş Yolu yaşam alanı değil midir? Parası ve gücü olanlar, ezmeye ve yok etmeye devam etmektedirler. Biz Esenkentliler olarak buna müsaade etmeyeceğiz.

“HATTIN BURAYA TAŞINMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Bugün burada parkımızı kaybettiğimizde yarın neleri kaybedeceğimizi düşünmenizi isterim. Böylesi bir toplumsal olayda ayırım yapmadan, haksızlığın karşısında dimdik durarak birlikte güç olacağız ve bu hattın buraya taşınmasına izin vermeyeceğiz. Buradan yetkilileri göreve çağırıyorum. Bir an önce bu çalışmanın durdurulmasını, mevcut hattın uygun bir yer tespit edilip o bölgeye kaydırılmasını talep ediyoruz.”

Basın açıklamasını okuyan Mahalle Muhtarı Ali Kocakaya, “Yürütmeyi Durdurma” talebi ile Bölge İdare Mahkemesi’ne başvuru yapacaklarını da söyledi.

GAZETECİ MUSTAFA DOLU: BURANIN SAHİBİ ESENKENTLİDİR

Basın açıklamasına, kendisi de uzun süreden beri Esekent’te ikamet eden Akşam Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mustafa Dolu da destek verdi. Atatürk Parkı ve Yürüyüş Yolu’nun Esenkent sakinleri tarafından parayla satın alınıp daha sonra kamuya devredildiğine dikkat çeken Mustafa Dolu, “Burası Esenkent’te oturan tüm insanların bizzat ceplerinden ödediği parayla alınmış bir özel mülktü. Burası belediyeye, kamuya terk edilmiş olsa bile buranın sahibi Esenkentlidir. Sonuçta bu yürüyüş parkında insanlar spor yapmak için, sağlıkları için yürüyorlar. Şimdi sen “karşıdaki insanların sağlığına zarar veriyor” diyerek burada sağlık için yapılmış bir parka yüksek gerilimi getirirsen buradaki insanları hiçe saymış olursun. Burada yapılması gereken elektrik hatlarının yer altına alınmasıdır. “Maliyetli” diyorlar, maliyetse maliyet insan hayatından daha mı önemlidir? Elektriği yer altına alırsın, ne insanlar zarar görür ne sap yanar ne saman yanar. Burası bizim alanımız. Yani bu işgal TEİAŞ’ın burayı işgalidir” dedi.

“BELEDİYE DERHAL BU OLAYA EL KOYMALI”

Bir başka mahalle sakini Fahri Atabay ise, Garanti Koza tarafından yapılan AVM ve konut projelerinin bulunduğu arazinin daha önce “Mustafa Kemal Meydanı” olarak ayrıldığını ama daha sonra gelen yönetim tarafından imara açıldığını hatırlattı. Atabay, “7 – 8 yıl önce söz konusu Mustafa Kemal Meydanı olarak hazırlanan Akbatı projesinin birinci şartı buradan geçecek yüksek gerilim hattının yer altına indirilmesiydi. Proje bu şekilde gelişti. Şimdi ortada bir para var o parayı “buraya harcamayalım da daha aza indirelim” diyorlar. Yemezler! Esenkentli biliyor bunları. Birileri haksız kazanç sağlıyorsa er geç yargı ile, basın ile, kamuoyu ile bunun hesabı sorulur. Belediye başkanı ve belediye yetkilileri derhal duruma el koymalıdır. Eğer bu işe bizim yerel yönetimimiz alet oluyorsa işin bir parçası oluyorsa yazıklar olsun demekten başka bir şey gelmiyor elden.” şeklinde konuştu.

VATANDAŞ BUNU DA SORUYOR!

Esenyurt’ta önemli bir sorun olarak göze çarpan yüksek gerilim hatları, ilçenin birçok mahallesini olumsuz etkiliyor. Özellikle Saadetdere ve Namık Kemal mahallelerinde evlerle iç içe olan yüksek gerilim hattı nedeniyle zaman içerisinde çok sayıda vatandaş yüksek voltlu elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. Yüksek gerilim hattının kaldırılmasını ya da daha yükseğe çekilmesini isteyen mahalle sakinleri yıllardır sürekli imza topluyor, ilgili kurumların kapısına gidiyor ama onların yüzüne kimse bakmıyor. Konu milyon dolarlık inşaat projeleri olunca, Koza Park ve Esenkent örneğinde olduğu gibi iş değişiyor. Bırakın hattın yükseğe çekilmesini, yeri bile değişebiliyor!

YÜKSEK GERİLİM VE ESENYURT

Yüksek gerilim hattının çok sayıda cana mal olduğu Esenyurt’ta son olarak 31 Ekim 2103 günü 17 yaşındaki çocuk işçi Eren Eroğlu Saadetdere Mahallesi’nde yüksek gerilim hattının kurbanı oldu. Tabelacıda çalışan çocuk işçi Eren, yüksek gerilim hattının altında bulunan Doğa Hospital’in tabelasından düşen harfleri tamir etmeye çalışırken elektriğe kapılarak can verdi. Bunun yanı sıra 19 Şubat 2014 günü Namık Kemal Mahallesi’nde yoğun sis nedeniyle yüksek gerilim hattının altında bulunan evlerde elektrik patlaması yaşandı. Evlerdeki elektrik tesisatlarının büyük zarar gördüğü patlamada çok sayıda evde maddi hasar oluştu. Patlama ile bazı evlerin camları kırılarak sokağa saçıldı. Bazı evlerde ise tavanda bulunan elektrik tesisatı patlayarak sıvalar döküldü. Evlerdeki prizlerin ve ampullerin yandığı, beyaz eşyaların ise kullanılamaz hale geldiği sokakta, demirlerin de eridiği görüldü.

Alevi evleri işaretlendi

indir2

Sarıgazi’de Alevilerin yaşadığı 9 apartmana “Alevilere, Kürtlere ölüm. Tekbir IŞİD” yazıldı. Aleviler, olayın IŞİD’i masum gösteren açıklamaların ardından yaşanmasına dikkat çekti.

Cumhuriyet’ten Ali Açar‘ın haberine göre, Sancaktepe’ye bağlı Sarıgazi’de ağırlıklı olarak Alevi yurttaşların yaşadığı Sarıbelde Sitesi’ndeki 9 apartmanın duvarına yazılan “Alevilere, Kürtlere ölüm. Tekbir IŞİD ” yazısı tedirginliğe neden oldu. Yazıların özellikle çocuklarda paniğe neden olduğunu belirten apartman sakinleri, “Bu olayın hükümetin IŞİD’i masum göstermeye çalışan açıklamalarının ardından olması düşündürücü. Ortada cinayet işlemeye meyilli insanların bulunduğu bir

ortamda yetkililer açıklamalarına dikkat etmeli. Çocuklar korkudan titremeye başladı” dedi.

Polisin sadece duvara yazılan yazının fotoğrafını çektiğini ve sitedeki kamera görüntülerinin bir kısmını aldığını söyleyen yurttaşlar Emniyet’in parmak izi çalışması yapmamasına tepki gösterdi. Sancaktepe Sarıgazi’de cuma akşamı kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce Alevi yurttaşların yaşadıkları Sarıbelde Sitesi’ndeki bir blokun giriş duvarına üzerinde IŞİD ve 3 hilal amblemi bulunan “Alevilere, Kürtlere ölüm. Tekbir IŞİD ” yazısı yazıldı.

Olayın panik yaratmaya yönelik olduğunu düşünen ve üzerinde fazla durmayan site sakinleri, olayın kimler tarafından yapılmış olabileceğini araştırırken cumartesi günü ise L18, L23, N4, N5, N9, A28, C28, F27 ve U7 bloklarına aynı el yazısıyla yine tehdit içerikli yazılar yazıldı. Bunun üzerine olay yerine polis çağıran site sakinleri şikâyetçi oldu.

Sitenin güvenlik kamera görüntülerini ve yazıların bulunduğu yerin görüntülerini toplayan polis, güvenlik görevlilerinin ifadesini alarak ayrıldı. Polisin parmak izi çalışması yapmamasına tepki gösteren site sakinleri, olay yerine gelen bir polisin de “ Belki yazılamayı sizin içinizden veya çevrenizden bazı gruplar yapmıştır ” sözlerine şaşırdıklarını söyledi.

‘İktidar politikalarının bir yansıması’

Olayın ardından görüştüğümüz site sakinleri ve avukat Cemal Gülmez olayın tedirginlik amacıyla yapılmış olabileceğini düşünüyor. Hükümetin dindar ve kindar nesil projesinin meyvelerini vermeye başladığını söyleyen Gülmez, “Burada daha önce Alevi ve Sünni yurttaşlarımız arasında bir sorun yaşanmadı. Hükümetin mezhep eksenli politikalarının sonucu ortaya çıkan durumdan sadece biri. İnsanlar tedirgin oldu ve özellikle çocuklar korkuyor” diye konuştu. Apartmanı işaretlenen Haydar Çınar ise AKP’nin açıklamalarının bu tür çete özentilerini cesaretlendirdiğini savunarak “Bunlar cesareti iktidardan almaktadır. İnsanları paniğe sürüklemek ve tedirgin etmeyi amaçlıyorlar” dedi.

ABD basını: Türkiye üslerini ABD’ye açtı

e4b3f-k Türkiye’nin ABD ile üslerini kullandırma konusunda anlaştığı iddia edildi.
Türkiye’nin, İncirlik başta olmak üzere üslerini IŞİD’e karşı oluşturulan ve ABD’nin önderlik ettiği koalisyonun kullanımına açıldığı öne sürüldü.

Amerikan medyasında yer alan iddialara göre, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ile ABD Savunma Bakan Chuck Hagel arasında gerçekleşen telefon görüşmesinin ardından Türkiye’nin üssülerin kullanılmasını kabul etti.

ABD’li yetkililer, Türkiye’nin koalisyon içinde yer almasına dair yapılan görüşmeler sonucunda, İncirlik üssünü kullanmanın anlaşmanın bir gereği olduğunu belirtti. Diğer üslerin hangileri olduğu ise açıklanmadı.

Türkiye, koalisyona katılmak için Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın devrilmesini şart koşuyor.

O kadar hayırsever ki kaçak okul yaptırmış

e4b3f-k

Emine Erdoğan’ın kurucusu olduğu TOGEMDER’in Gaziosmanpaşa’daki okulunun ruhsatsız ve imar planına aykırı olduğu iddia edildi. Okuldaki tabelada ‘Hayırsever işadamı Sayın Rıza Sarraf tarafından yaptırılmıştır” yazıyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde kurulan Toplumsal Gelişim Merkezi Eğitim ve Sosyal Dayanışma Derneği’nin (TOGEM-DER) adı yolsuzluk soruşturmasında gündemden düşmeyen iş adamı Rıza Sarraf’ın bağışlarıyla yaptırdığı Gaziosmanpaşa’daki özel okulun binasının kaçak olduğu iddia edildi. TOGEM’in Mevlana Mahallesi’nde inşa ederek açılışını yaptığı okulun yürürlükteki imar planına aykırı olduğu öne sürüldü. Mevcut imar planında ilköğretim tesisi alanı olarak görünen araziye inşa edilen özel okul için arazi ‘özel eğitim alanı’ fonksiyonuna alınması gerekirken fonksiyon değişikliğini öngören herhangi bir imar planı tadilatı ise yapılmadı. Okulun duvarında asılan tabelada ise “Hayırsever işadamı Rıza Sarraf tarafından yaptırılmış ve eğitime kazandırılmıştır” yazıyor. Tabelada okulun açılış tarihi olarak 2014 yılı yer alıyor.

‘AİLE OLİGARŞİSİ İŞBAŞINDA’
Gaziosmanpaşa Belediyesi İmar Komisyonu’ndan CHP’li meclis üyesi Ferhat Epözdemir, okulun Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilmek istendiğini; ancak yapı ruhsatsız olduğu için devredilemediğini söyledi. Epözdemir, BirGün’e yaptığı açıklamada“Mevlana Mahallesi’nde 10 bin metrekarelik arsa ilköğretim alanı olarak planlanmış durumda. Arsa Belediye’ya ait bir arazi. TOGEM’in inşa ettiği okul 2 bin 363 metrekarelik bir tapu alanında yer alıyor. Bu inşaatın yapılabilmesi için imar planı tadilatı gerekli; ancak imar komisyonuna plan değişikliğine ilişkin herhangi bir başvuru gelmedi. Hizmete açılan okulun belediyeden alınmış bir imar ruhsatı yok. TOGEM’in okulu özel bir okul. Böyle bir okulun inşası için plan tadilatı yapılarak arazinin planda özel okul alanına alınması gerekirdi. Binanın imar planına ve fonksiyonuna aykırı bir şekilde yapılmış kaçak bir binadır. Söz konusu derneğin yöneticilerine baktığımızda bir süredir devlete çöreklenen bir aile oligarşisini görüyoruz. Yapılan iş hukuksuzluktur” dedi.

SÜMEYYE, ESRA, EGEMEN…
TOGEM-DER yönetim kurulu üyeleri ve bağışçılarıyla da dikkat çekiyor. Dernek Başkanlığını Emine Erdoğan’ın abisinin eşi Saadet Gülbaran yürütüyor. Derneğin hayırsever listesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kızları Sümeyye Erdoğan ve Esra Albayrak, eski Bakan Zafer Çağlayan’ın eşi Songül Çağlayan, eski Bakan Egemen Bağış’ın eşi Beyhan Bağış, işadamı Ali Ağaoğlu gibi isimler yer alıyor.

faşizme izin vermeyeceğiz

e4b3f-kGericileşmeye ve dinci faşizme izin vermeyeceğiz

Zorunlu din derslerine, hak ihlallerine ve asimilasyona “dur” demek için çeşitli bölgelerdeki 15 noktadan yola çıkarak Ankara’ya yürüyen Aleviler, Sıhhıye Meydanı’nda bir araya geldi. Mitingde gericileşmeye ve dinci faşizme “izin vermeyeceğiz” denildi

15 Eylül’de yurdun farklı bölgelerinden Ankara’ya yürüyüşe geçen Aleviler tehdit ve engellemelere rağmen dün Sıhhiye meydanında bir araya geldi. Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Alevi Kültür Dernekleri’nin çağrısıyla AKP’nin gerici eğitim politikalarına “dur” demek için yapılan mitingde eğitimdeki gericileşmeye, dinci faşizme ve Kobane’deki saldırılara tepki gösterildi.
Aleviler geldikleri yerlerden getirdikleri toprakları bir araya getirip mum yakarken asalarıyla beraber sahneyi dolduran Aleviler kalabalığı selamlarken, birlik mesajları verildi. Mitinge günler kala yayılan “büyük provokasyon” söylentileri de mitinge katılımı engelleyemedi.
Yürüyüşleri boyunca tacize maruz kalan Alevi’leri sabah saatlerinde Sıhhiye meydanında binler karşıladı. Bu esnada miting alanı çevresinde çok sayıda polis ve alanı gören yüksek binalarda keskin nişancılar dikkat çekti. Kitle örgütlerinin, siyasi partilerin, emek ve meslek örgütlerinin geniş katılım ile başlanan mitingde asimilasyon politikaları, eğitimin Sünnileştirilmesi, iktidarın IŞİD karşısında net bir tutum sergilememesi protesto edildi.
Mitingin çağırıcılarından Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez kitleye hitaben yaptığı konuşmada “Bugün tüm asimilasyona, görmezden gelmelere karşı alanlardayız. Yıllardır eşit yurttaşlık mücadelesi veren Aleviler’e bugün dini faşizm uygulanıyor. İktidarın özgürlükten anladığı tek şey Sünnilik” dedi. Geçmez şöyle konuştu: “Gözünü Kobane’ye kapatan iktidar bilsinki IŞİD karanlığı artık komşumuz olmuştur. Ezidiler’e, Türkmenler’e, Kürtler’e zulmeden IŞİD’e hayranlık beslediğini gizlemeyen iktidara inat alanlardayız, buradayız. Bizim kardeşliğimiz din kardeşliği değil, doğanın, varlığın birliğinin kardeşliğidir.”

TARİHİMİZ MÜCADELE TARİHİDİR
Geçmez’in ardından söz alan Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir ise “Hani açılımlar nerede? Kürt açılımı, Alevi açılımı ne oldu? Cami cemevi oldu. AİHM kararlarını tanımıyorlar. Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz diyorlar. AKP hem içeride hem dışarıda tehlikedir artık. Radikal İslamcıları açıkça destekliyorlar” dedi. Miting türkülerle sona erdi.

AKP Yargıyı Kendine Bağladı

hsyk-460x260 HSYK seçimlerini AKP’nin desteklediği Yargıda Birlik Platformu’nun listesi kazandı.

Dersimnews.com – 13 bin 994 hakim ve savcı, 61 aday arasından Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) 10 asıl, 6 yedek üyesini seçmek üzere sandığa gitti.

Seçimlerde hükümet destekli Yargıda Birlik Platformu’nun karşısında Yargıçlar Sendikası ve Yargıçlar ve Savcılar Birliği’nin (YARSAV) oluşturduğu ortak liste ile aralarında Fethullah Gülen cemaatine yakın isimlerin de olduğu ‘bağımsız’ adaylar yarıştı.

Hükümetin desteklediği Yargıda Birlik Platformu seçimlerde sürpriz yaparak HSYK için 8 üyelik kazanırken ‘bağımsız’ adaylar sadece 2 üye seçtirebildi.

17 Aralık’taki ‘yolsuzluk ve rüşvet’ soruşturması sonrası hükümet, HSYK’nın yapısını değiştirmek için harekete geçmiş ancak başarılı olamamıştı. O tarihten bu yana hükümet ve HSYK sık sık karşı karşıya geliyordu.

Yargıtay ve Danıştay seçimlerinin sonucu sonrası 10 asıl üyenin seçiminin yapılacağı bu seçimler tüm kesimler açısından oldukça kritik hale gelmişti.

‘Paralel yapının yargıya hakim olduğunu” ileri süren hükümet, Yargıtay ve Danıştay’dan gelen üyelikleri kaybedince ileride bir sıkıntı yaşamamak için bu seçimlerde tüm ağırlığını ortaya koydu.

Alınan bu sonuçlarla birlikte hükümet, HSYK’da hem 15 olan toplantı yeter sayısına, hem de 12 olan karar yeter sayısına ulaşmış oldu.

Atama, terfi, soruşturma

HSYK Genel Kurulu toplam 22 asıl üyeden oluşuyor ve yargının atama, terfi, soruşturma ve inceleme kararlarını alan bir kurum olduğu için yargı üzerinde oldukça ağırlığı bulunuyor.

HSYK’nın 22 üyesinin 3’ü Yargıtay’dan, 2’si ise Danıştay’dan seçimle geliyor.

22 üyenin 4′ünü cumhurbaşkanı doğrudan atıyor. Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı ise kurulun doğal üyesi sayılıyor. Böylece hükümetin kuruldaki üye sayısı 6’ya ulaşıyor.

Yargı çevreleri, Adalet Akademisi’nin yapısı nedeniyle HSYK’ya göndereceği 1 üyenin de hükümete yakın olacağını iddia ediyor.

HSYK için ilk seçim 23 Eylül’de Yargıtay’da gerçekleşmiş, 13 adayın yarıştığı seçimlerde hükümetin desteklediği adaylar seçilememişti.

29 Eylül’de Danıştay’da gerçekleşen ikinci seçimde de yeni hükümete yakın adaylar HSYK’ya üye gönderememişti

Yenileniyoruz

yok  web Sitemizi yeniliyoruz çok kısa zamanda daha geniş  içerikle sizinle birlikte olmak için çalışıyoruz